süpriz falan istemem,adam gibi söyle nereye?

Pazar pazar  harika havayı görünce uzun süre önce yaşadığım salakça  ilk buluşmam  aklıma geldi... birisiyle tanıştık,beni yemeğe davet etti. ilk randevu olunca ben de taktım takıştırdım. Allahım görmeliydiniz;daracık bir etek, gögüs dekolteli bluz, yüksek topuklu ayakkabılar,küpeler, saçlar...aman allahım sanırsınız sözüm olacak,yıkılıyorum yanii. Her neyse tek hücreli evimin yakınından beni aldı. Bunun üstü başı dökülüyor.Ben düğüne, bu tamirhaneye, o kadar yani. Eski bol bir jean,saçma sapan bir t-shirt.  Ne yapalım, ilk buluşma olunca sustum dudaklarım gülüyor ama içim içimi yiyor.  Git anam git yemek yerine gelemedik bir türlü. Sonunda  Bolu'ya geldik , ağaçlık bölgeye doğru sürmeye başlayınca  arabayı, anam başladı mı ben de sınıf sınıf..sıçacam korkudan. Ulan anasını satayım coşkunla çıkıyorum da haberim mi yok. E salak kız ilk buluşma ne diye arabasına bindin. Velhasıl Bolu Abant "kendin pişir, kendin ye" piknik alanına park etti arabayı. Ben şoktayım tabii. Ulan  geri, gördün üstü başı bende ki, rezervasyon yapmadın ya piknik alanından, götür başka yere. Salak senin kıyafet uygun da bizim ki! Lan bütün millet spor kiyafetlerle. Ben sürmüş sürüştürmüş kıpkırmızı  rujumla yüzyılın rüküşü şeklinde piknik alanında oturuyorum. İlk randevu bok herife bir şey de diyemiyorum ama içimden saydırıyorum. Topuklu ayakkabıyla otur oturulmuyor ,kalk kalkılmıyor..lan bu gölün güzelliğinden bahsediyor, şeytan diyor tep düşsün,gölün güzelliğini daha yakından tanısın. Gerizekalı yaktı mangalı yeni aldığım kıyaferler is içinde kaldı. Sen pişiriyor yiyor,pişiriyor yiyor..ben de iştah kaçtı tabii.... o gün bugün süprizlere gelemem..nereye gidiyoruz? söylecekler kardeşim...
Çekilmezz