31 Ocak 2012 Salı

Zengin mikenler kulübü II

Koltuklara oturmuş insanlara düşmanca mı bakıyorduk, bana mı öyle geliyordu bilemem. Ancak bizim kalktığımız pardon kaldırıldığımız yere oturan görmemiş züppe, beni deli etmişti. Yanına aldığı iki kızla bizim sıkış tıkış sekiz kişi oturduğumuz yeri bacaklarını açarak adeta kaplamıştı. Bakışlarıyla etrafı küçümsemekteydi sanki.  Gömleğini göbeğine kadar açmıştı. Kıl yumağının seksi durduğunu mu sanıyor du bu! Bunlar için ağda bantları taşımak istiyorum çantamda! O böyle yaptıkça ben ortamdan kopmuş adamla ilgili  hayal dünyasına girmiştim. Şimdi diyordum cin toniğimi alıyım, - evet cin tonik içiyorduk.en ucuz içkiydi, anam bir aylık geliri buraya bırakmak üzereydik bari en ucuzunu içelim de borçlanmayalım derdindeydik. Tamam içiyorduk da , cin tonik limonata kıvamındaydı, cini nereye kaçmıştı bilmiyorum ama  iyi tarafı ayık olarak dönebilecektik geceden. Hani ben masa üstüne çıkıp dans etmeye falan kalkmayacaktım. Yahu hep diyorum nedir bu masaya çıkıp dansetme isteğim. Sanırım küçüklükten kalma. Bütün düğünlere gidince masaya çıkarıp oyna kızım dersen anne sonuçta kızın  masa dışında dansedemez. Her neyse hayallerime geri dönelim- Bacaklarını açıp pipimi görüyor musunuz diyerek oturan adama bakmaya devam ediyordum ve hayal etmeye. Scarlet gülüşümü yüzüme takıp, ayağımda topuklu  ayakkabılarımla, elimde içki bardağımla yanında ki iki kızı ekarte edip adamın yanına yaklaşıp;  "yakışıklı..." deyip  , - ıyyk bu mu yakışıklı, tamam kızım altı ucu hayal ediyorsun- yanına oturacaktım. Elimi bacakları arasında gezdirip pipisi tutup morarana kadar sıkıp;  "piç, adam gibi otur yoksa ikinciye affetmem" diyecektim. Bu  hayalim ne kadar sürdü bilmiyorum ama garsonun masaya kocaman bir meyve tabağı getirmesiyle son buldu. Son dakikalar masadan koptuğum için kızgın gözlerle kızlara baktım. "siz kafayı mı yediniz bu ne, neyle ödeyeceğiz bunu! bize mutfağı göstermelerini mi istiyorsunuz!"  nasıl bir film koliksem, filmleri izlemekle kalmıyor içinde yaşıyorum hatta yaşatıyorum. Hemen yaşadığım anı  filmlere  bağlıyorum! halbuki daha öncede başıma gelmişti ,ye iç hesap geldi para mı yok. Kimliğe el koyuyorlar başka bok olduğu yok! yani mutfak falan yok..önüne dizilen bulaşıklar yok... yani hesaptan sıyrılmanın yolu yok!  Garson bir şeyler geveliyordu ama biz sekiz kız birbirimizin sesini duymaktan adamı duyamıyorduk. Sonunda anlaşıldı ki masadan kimsenin meyve tabağından haberi yoktu. Ve garson bacakları ayrık adamı gösteriyordu, bana. Allahım o tarafa bakamıyordum yoksa adam ne düşündüğümü anlamışmıydı. Garson beni uyarmaya mı gelmişti. Kızım bir sakin ol garsonu dinle ama yok  iç sesim bile garsonun sesini bastırıyordu. Benim dışımda herkes ne olduğunu anlamıştı sanırım. Kızlar afiyetle bana gülerek meyve tabağını silip süpürme derdindeydiler. Ben ise hala adama bakamıyordum.. offf niye bakamayacaktım. oturmayı bilmeyen oydu! Ne yani adam gibi otursaydı da, beni sinir etmeseydi! Şimdi ben mi suçluyum elbette hayır hatta masumum. Düşüncelerimden sıyrılıp gerçek hayata dönmemle acı gerçeği öğrenmem bir oldu. Adam yani  bay pipili! Bizim masaya hatta bana göndermişti meyve tabağını!! Allahım kafamı kaldırıp adama bakmamla bana pis pis sırıttığını görmem bir oldu. İnanamıyorum adama dakikalarca nasıl baktıysam, scarlet bakışı.. off allahım!! neydi günahım.. adam ona asıldığımı düşünmüştü! İşte şimdi gidip kusabilirdim! hemen meyve tabağını geri göndermeliydim. Masaya döndüğümde meyve tabağından geriye kalan bir iki üzüm tanesi ve elma dilimiydi. Kızlar hepsini silip süpürmüştü! Devamı yakında...

24 Ocak 2012 Salı

Zengin mikenler kulübü!

Ünlü bir gece kulübünün açılışının sürekli reklamları yapılıyordu. Kızlarla toplanıp, gitmeye karar verdik. Yedi sekiz kişiyiz. Kızlardan biri arayıp rezervasyon yaptırdı. Giriş ücreti yüz liraymış. Yuh dedim...içinde ne var yüz liranın. Bir bokum yokmuş, ayak  basma parası.. len bu gece kulüpleri nasıl da yiyo bizi. Bir eğlence kulübü açıp para mı bassam! Her neyse giyindik süslendik. Gece kulübünün  girişinde  bizi deli gibi karşıladılar . Kapıda ki bodygard yani insan azmanı bizi girişe yönlerdirdi. Girişte güzel bir bayan otuziki dişi varsa sayamadım hepsini gösterip, montlarımızı aldı. Gençten yakışıklıca bir delikanlı bize içeriye kadar eşlik etti! Tabi ya bende girişten  yüz lira alsam , yere bile bastırmam gelenleri yani:) Yukarıda  toplasan 6 koltuk var, büyükçe.. bir koltuk nerden baksan 8 kişiyi alır. Bütün koltuklar boş herkes ayakta anasını satayım.Hehe kesin rezerve yaptırmadan geldi salaklar. Biz herkesin önünden kasıla, kasıla geçip,en iyi yere  oturduk, hatta yayıldık. Victoria Secret mankenleri gibi hissediyoruz kendimizi! Hepimiz etrafı incelemekle meşguluz ee her gün marka kulüplere gitmiyoruz ki! Garson bize doğru gelmeye başladı. Hadi kızlar ne içiyoruz muhabbetine girdik ki... garson "efendim koltuklar için rezervasyonunuz var mı?" dedi.  Biz bu işleri biliyoruz oğlum gibilerinden bir bakış fırlatıp "evet" dedik. Garson elinde ki listeye bakıp adımızın olmadığını söyledi! Adamın yok demesiyle bütün  kızlar  aynı ağızdan garsona saydırmaya başladık. Yok efendim bu ne rezalet, güya o kadar ismi olan bir yer, ne demek adımız yok. Giriş paralarını alırken iyiydi de. Garson açıklamaya çalışıyor ama dinleyen mi var. Biz adama saydırıyoruz da saydırıyoruz. Hatta yayıldıkça yayılıyoruz. Biz "kalkmayız" dedik,  durumu çözün! Garson gitti ve müdür olduğunu söyleyen tipitip kılıklı bir herifle geri döndü. Biz haklı ve kızgın bir edayla adama bakıyoruz. Haklıyız kazanacağız türünden bir bakış bu. Adam özür dileyerek başladı söze. Biz rezil oldunuz özür dileyeceksiniz tabii haklı olan biziz edasıyla dinliyoruz adamı. Adam "elbette oturmaya devam edebilirsiniz ancak koltukta oturma bedelimiz bin lira efendim,giriş ücreti haricinde" demesiyle, hepimizin dut yemiş bülbüle dönmesi bir oldu. Biraz önce hep bir ağızdan konuşan kızlar gitti, yerine hadi birimiz konuşsa diye birbirine bakan kızlar geldi. Ben toparladım kendimi.. "yuhh dedim.. ne işe yarıyor bu koltuklar.. oturunca kıçımız altın kaplamaya mı dönüşüyor." Neyse ki müdür beyefendi adam çıktı "aslında şubemiz yeni açıldığı için fiyatlarımız diğer şubelerimize göre uygundur hanımefendi" dedi! Nasıl yani ulan kredi mi çekip gelelim bir dahakine, sıçayım ününüze, ulan gece külübü değil zengin s*kenler külübü! ayakta durma bedeli nedir dedik. Giriş ücreti olarak verdiğimiz para yeterliymiş.İyi bari dedik. Buna da şükür. Hani bakın ve çıkın yüz liraya bu kadarını veriyoruz da diyebilirlerdi.  Mosmor bir şekilde toparlanıp kalktık, bütün ayaktakilerin  bakışları arasında! Ben bir şey olmamış gibi davranmaya devam ettim. Kenarda kıyıda kalmış tek boş  masaya geçip,etrafında ayakta dizildik!! Victoria Secret kızları geceye mosmor kızlar olarak devam edecekti anlaşılan:). Boş olan koltuklar ilerleyen saatler de dolmaya başladı. Way anasına dedim ne kıçı altından adam varmış memlekette.. bir koltuğa bir gece için bu kadar para! Devamı yakında...

7 Ocak 2012 Cumartesi

bir yıbaşı kabusu...

Bundan birkaç yıl öncesiydi.. çok yakın bir iki arkadaşla yeni yılı bir gece kulübünde kutlamaya karar verdik.  Giyindik, süslendik..sıkır sıkır olduk... sıra klubu sallamaya gelmişti. Ne bileydik kulüp bizi sallayacak.  Bir kaç masa ileride tanıdık ama samimi olmadığımız grubu görmek beni hoşnut etmedi. Tanıdık olunca eğlencenin bokunu çıkaramam bir türlü... yani masaya falan çıkamam.Yine de yeni yıl bu deyip kasmayı bıraktım kenara.. anamm bırakmaz olaydımm. Üç kız dımtıs dımtıs eğlenirken etrafta bir sürü sürüden kopan kuzuyu bekleyen kurt vardı. Ama yeni yıla çift girmeye niyetimiz yoktu. Müzik, içki, kahkahalar derken kaç duble içtiğimi hatırlamıyordum.. ancak uzanan kelimelerimden.. baş dönmelerimden iyice abarttığımı hissediyordum. Çakır keyif olmuştum ancak sarhoş değildim, henüz parmak sayıları karışmıyordu:) Yılbaşı gecesi "hadi ben kalktım" deyip saat 11'de çantanı alıp gidemeyeceğinden, eğlenceye , ve dönen başa rağmen içmeye devam ettim.  Gece 12'yi vurduğunda artık hangi içkinin dibini vurduğumu hatırlalamamakla birlikte  ince çorap falan derken üşendiğim çiş saatinin geciktiremeyeceğini anlamıştım. Çünkü çişin verdiği şişkinlik beni hamile kadın moduna getirmek üzereydi.  . Wc ye giden yolu düz gitme çabasıyla ilerlerken tanıdık masadan bir bey gelip kolumdan tutup harika erkek havalarında bana eşlik etti. lan helaya eşlik eden erkekten hiç hazetmem. insan rahat rahat yapamıyor. Ses dışarı çıkmasın diye kastıkça kasıyor. Bide hadi eşlik ettiniz kapının dibinde beklemeyin bari.. şöyle 3-4- adım ileride bekleyin. Herneyse midem berbattı ve benim istifrağ etmem lazımdı ancak beceremiyordum. Sonunda kapıda bekleyen artık kök salan ağacı wc çağırdım. Bana parmak at dedim... adamın neler hissetiğini farkedecek durumda değilim.. ısrarla hadi ya ne duruyorsun hastanelik olmamımı parmak at diyorum.. iki dakika geçmeden kıçımda bir el hissettim... hissetmemle kıyameti koparmam bir oldu ve o gürültüye rağmen sesime gelen güvenlik görevlileri wc doluştu. Çocuğun arkadaşları, benim arkadaşlarım, meraklılar, klup personeli derken... iki gurup ; biz ve tanıdık masadaki arkadaşlar kapı dışarı edildik! Ben yabancı bir el girerse boğazıma midem bulanır ve kusarım diye çocuğa parmak at derken.. o yanlış anlamıştı gavat!! Tabii adamların hayır cevabı  yok ki.. hazırda bekliyorlar.. kafaları da başka şeylere çalışmıyor. Neyse ki o gün bugün az içerim içersemde tuvalete kızlarla giderim.. yok kardeşim kız arkadaş gibisi:) ÇekilmeZZ